Ben değişirsem HAYATIM gerçekten değişir mi? Bu nasıl olur? Benim HAYATLA ve karşımdaki insanlarla sorunum var. Mesela sevgilim, arkadaşım, eşim, çocuğum, annem, babam, kardeşim, kaynanam, görümcem, patronumla… Asıl onlar değişirse benim HAYATIM değişir, hiçbir sorunum kalmaz…
Şimdi sen gelmiş bana, “Sen değişirsen HAYATIN değişir” diyorsun. Ben değişirsem daha çok tepeme binerler, tepeme. Çok denedim, olmadı. Eğer öğreteceksen, onları nasıl değiştireceğimi öğret bana…
Terapiye gelenlerle sıklıkla böyle bir sohbetimiz olur. Kişi birilerinden dertli ve şikâyetçidir. Ne anlaşabilirler, ne de ayrılabilirler. Atamaz, satamaz, kovamaz ya da kaçamazlar. Tam bir sinir harbi, ne yapsalar olmaz. Hiçbir çözüm olmadığı ya da olmayacağına öyle bir inanırlar ki, bunun adı “öğrenilmiş çaresizlik” olur.
“Haydi gel birlikte psikoloğa gidelim” diye öneride bulunacak olsalar; “Çok istiyorsan sen git, ben hasta değilim, hasta olan sensin” cevabını alırlar.
Oysaki konu ne hasta, ne de hastalıktır. Sorun iletişimsizlik, anlayış ve empati eksikliğidir. Sorun, Özgüven yetersizliği ya da yokluğudur. Sorun, karşıdan beklentisi olmaktır. Daha çoook beklersiniz, kim bilir kaç Hayat…
Ben değişince HAYATIM ve karşımdaki nasıl ve niçin değişir? Bunu anlamak ve kabul etmek pek kolay olmaz. Aslında çok kolay, ama işin Özünü ve Mantığını anlamak gerek.
İşin Özü ve Mantığı şu: Hiçbirimizin karşımızdaki bir kişiyi değiştirme yetkisi YOK. Bu kişi, canımız ciğerimiz Öz evladımız bile olsa. El kadar Bebe bile olsa. Zorla güzellik olmaz, inat olur. Çünkü İRADE dediğimiz Hayatı yönetme yetkisi kişinin kendisindedir. Onlar isterse değişir.
Eğer herkesi kendi haline bırakır kendimize yönelirsek ne olur? Kendi irademizi kendimizi değiştirmeye kullanırız. Özyönetim ve Özgüven başlar. Kısa sürede anlarız ki, HAYAT gerçekten Bizim. Biz nefes almayınca, kimse Bizim için nefes almıyor ve alamıyor. İşin “Püf Noktası” da burasıdır. HAYAT ve NEFES, nefesi boşa tüketmemek gerek.
Kendimizle uğraşmaya başlayınca, gerçek ihtiyaçlarımızı keşfetmeye başlarız. Gerçek yetenek, potansiyel ve ÖZ kaynaklarımızı keşfetmeye başlarız. Hayatın kişiden TEK istediği de budur. Hayatımıza sahip çıkınca, HAYAT da bize sahip çıkıyor ve yolumuzu açıyor. Bu nokta mucizelerin başlama noktasıdır.
“4İ Kendine Koçluk” eğitimlerimde amaçladığım, insanların bu duruma gelmelerini sağlamaktır. Biz değişmeye başlayınca, eski Biz olmayız artık. Bakış açımız, değerlerimiz değişir. Herkesin karşısında farklı biri vardır artık. Kendi Hayatına %100 sahip çıkan ve yönetebilen Lider biri. Bu durumda diğerleri ister değişir, ister kendi yollarına giderler. Herkesin yolu açık olsun…
Kendine Koçluk yapmayı öğren, Hayatın Senin ellerinde şekillensin!
Yalçın Kireççi / 25 Mayıs 2016