“4İ ATÖLYE EĞİTİM DİZİSİ” NO: 6
Bu eğitim;
- % 100 Orijinal, Özgün ve Tektir!
- Terapi özlü ve terapi etkili Bilinç açıcı bir eğitimdir!
- Özgüven sorunlarına sağlıklı çözüm ve şifa sağlar!
- İddialarını katılımcılarına İspat eder!
Bu eğitim; klinik psikolog Yalçın Kireççi tarafından olgunlaştırılıp, 40.YIL Hizmet Misyonu olarak İnsanlığa sunulan vizyoner bir Atölye Eğitimidir.
İddiayla söylüyoruz ki; bu, “Bilmediğinizi bilmediğiniz bilgiler içeren bir eğitimdir!”
Eğitim süresi, 4 saat. “Allah Zihin Açıklığı Versin” kitabı, Garanti Belgesidir.
*******
ÖZGÜVEN, ÖZGÜVEN, AH ŞU ÖZGÜVEN!
ÖZGÜVEN o kadar hayati bir kişilik yapısı ki; güç ve etkisini anlatmak için, “İnsanın Özgüveni varsa, sırtı yere gelmez” denir. Aç, açık, yalnız olmak fark etmez. Tüm imkânları elinden alsan yine de farketmez. Dağ gibi dingin ve sakin duruştur O. Gerektiğinde sert bir vuruştur. Kişinin yaşına bakmaksızın saygıyı hak eder Özgüven. “Yiğidi öldür, ama hakkını yeme, teslim et” dedikleri Onun Özgüvenidir. Çünkü Özgüven Yiğidin hakkıdır. Pısırık, tembel ve acizlerin değil. Onu, bedelini ödeyip hak eden kazanır. İnsan olmanın liyakatidir Özgüven.
Ne parayla ne pulla, ne torpille ne de zorla, ne alınır ne de verilir ÖZGÜVEN. Gözle görülür, ama elle tutulmaz. Anlatılmaz, yaşanır. Varlığı da Yokluğu da hissedilir. Rolü yapılır, ama Gerçeğinin yanında çakması sırıtır, foyası anında ortaya dökülür. İnsanın Can’ında ve Kan’ındadır O. Can ve Kan, insan tarafından henüz çözülemeyen gizemlerdir, yapayı yoktur. Özgüven de bir tür gizemli güçtür.
Kimin Özgüven İhtiyacı Yok Ki…!
Özgüven yetersizliği ya da yokluğu; yaş, cinsiyet, eğitim, bilgi, diploma, fakirlik zenginlik, güzellik çirkinlik, iş, meslek, ekonomik güç, itibar, unvan, şan, şöhret, makam, mevki, mal, mülk… fark etmeksizin VAR OLABİLEN bir sorundur.
“Özgüven İhtiyacı” olan o kadar çok insan var ki; Onu kazanmak için ne fedakârlık gerekiyorsa yapmaya hazır ve razılar, ama lafta.
Yetersizliği ya da yokluğunun neden olduğu sorunlar o kadar fazla ki, acısı ve ıstırabı o kadar yoğun ki, maliyeti ve kaybettirdikleri o kadar büyük ki; bu nedenle Onu kazanmak için her şeyi yapmaya ve vermeye razılar, ama lafta.
Neden lafta?
Çünkü iş Özgüven kazanmaya gelince, bedel ödemek GEREKİR. Rahatın bozulması, konfor alanının dışına çıkmak gerekir. Kimseden medet ummadan, şikâyet etmeden %100 sorumluluk almak gerekir. Ah benim başıma gelenler, “Zavallı Ben” kurban kimliğini yırtmak gerekir.
“Ben Özgüven sorununu çözmek istiyorum” diyenlere bir çalışma programı sunduğumda; “Çok istiyorum, ama vaktim yok. İmkânım yok… Bende bu anne/ baba, Bende bu eş olduktan sonra ne yapsam boş… Ne oldu? Kırk dereden su getirildi, ama istek lafta kaldı!
Ya da; Sınavı kazanırsam Özgüvenim yerine gelir! Bir işim olsa Özgüvenim yerine gelir! Param olsa Özgüvenim yerine gelir! Bir kız/ erkek arkadaşım olsa Özgüvenim yerine gelir! Evim/ arabam olsa Özgüvenim yerine gelir! Ne oldu? Özgüven isteği yine lafta kaldı. Acaba neden?
Çünkü böyle düşünenler, GÜVEN ile ÖZGÜVEN aynı şey zannettikleri için, aslında güven ve güvence derdindedirler; Özgüven kazanma peşinde değil. Bu nedenle bu tür bahaneler ve reçetelerle avunurlar.
Güven, güvence aramak; Özgüven, güvenceye inanmamaktır.
Güven, rahat aramak; Özgüven, rahatlığa meydan okumaktır.
Güven, Aklın dışsal ihtiyacıdır; Özgüven, Kalbin içsel sahipliğidir.
Güven, tembel miskin işidir; Özgüven, yiğit cesur işidir.
Güven, bilinenin peşindedir; Özgüven, bilinmeyenin peşindedir.
Güven, dayanacak yer aramak; Özgüven, kendi ayakların üzerinde durmaktır.
Güven, sığınacak liman aramak; Özgüven, dalgalarla yol almaktır.
Güven, gelecekte garanti aramak; Özgüven, anda olanı saygıyla kabullenmektir.
Güvenin sınırı, ölçüsü ve şartları varken; Özgüvende bunlar yoktur.
Güven kazanılır kaybedilir, azalır çoğalır, zedelenir, yıkılır yok olur; Özgüven, her AN yerli yerinde sapasağlam durur.
Yani Güven ile Özgüven farkı, Gece ile Gündüz gibidir. Ancak ikisi bir bütünü oluşturur. Püf noktası da burasıdır, anlayana.
Özgüvenini kazanmak, her insanın ilk Yaşam Amacı ve görevidir. Tüm diğer amaçlar Ondan sonra gelir, çünkü Ona bağlıdırlar…
Laf Bitti, Şimdi Gelelim Söze…
Sanki Özgüvenim yerinde ve tammış gibi ahkâm kesiyorum şu an değil mi? “Kelin ilacı olsa, önce kendi başına sürer” dedikleri durumda mıyım yani? Hayır, kelim yok; bu bir. “4İ Çalışma Modeli”nde zaten ilaç değil, ilaçsız çözüm iddiası var; bu iki. Laf etmez, her Kelamı Özgüvenle Söz bilir söyleriz; bu üç.
Çocukluktan beri Özgüven yetersizliğinin sıkıntısını çok çektiğim için; uzun araştırma, gözlem ve daha önemlisi türlü çeşitli uygulama pratikleri yaptım. Özgüveni kazanmak için ne kitaplar okudum, ne eğitimlere ve dergâhlara girip çıktım, ne yöntemler uyguladım; ama olmadı. Bardak bir türlü dolmadı.
“Olmadı” demek tam doğru olmaz. Çünkü olanlar, Özgüvenin ne olmadığını ve nasıl olamayacağını anlamayı sağladı. Bu anlayış en büyük kazanç oldu, olanlar da ondan sonra oldu.
Özgüven yetersizliği kendini; ne kadar bilsen de hep bir yetersizlik, güçsüzlük, değersizlik, boşluk hissi olarak ifade ediyor. Tam bir çıkış yapacak kadar hazır hissetsen bile, hep bir erteleme, öteleme ya da kaçış oluyor. Özgüven olmayınca cesaret, cüret ve iddia da olmuyor. Fakirin ekmeği olan umut, karın doyurmuyor, hep başka Bahara kalıyor Hayaller.
Sonunda ne mi oldu? Önce tam olarak NE aranacağını ve NEREDE aramak gerektiğini anladım. Özgüveni kazanmak, Özü bulmak, Özü bilmek, Öze ulaşmak, Özle bütünleşmek ve Özle sohbet etmenin farklarını öğrendim.
ÖZ; Ben’in kökü, kökeni, kaynağı, dayanağı orijinal Gerçek Varlıktır. O her daim güç güven verirken; Biz o gücü hissedemiyor, bu nedenle güven duymuyoruz. Sorun, ilişki/ bağlantı ve iletişim sorunu.
İnternet yayını var, ama “modem ayarları” yapılmadığı için bağlantı kurulamıyor durumu yaşanıyor. “Zihnin Fabrika Ayarları” ve “Allah Zihin Açıklığı Versin” kitaplarımız, Özle sohbet kitaplarıdır. Herkes kendi ayarını kendi yapacak…
ÖZGÜVEN EĞİTİMİ OLUR MU?
Hem OLUR, hem OLMAZ. Niçin olur, niçin olmaz? Ne zaman olur, ne zaman olmaz? Nasıl olur, nasıl olmaz?
OLUR! Ancak; “ÖZ” ve “EĞİTİM”den ne anlaşıldığına bağlı olarak sonuçlar çooook farklı olur. O kadar ki, eğitimler arasında; Bakır, Gümüş ve Altın madenleri arasındaki farklar kadar fark olur. Eğitimler arasında neden farklar olacağını anlamaya çalışalım.
Her şeyden önce; ÖZ tartışılmaz, ama EĞİTİM bolca ve fazlaca tartışılır. Aslında farklar da burada başlar, burada biter.
ÖZ neden tartışılmaz? ÖZ; Kendi Varlığını, ışık ve gücünü, derinlik ve ağırlığını; her an, her şart ve ortamda herkese hissettirir. Yani ÖZ; sessiz, sakin ve derinden konuşarak hissettirir Kendini. Tartışmaya asla yer ve fırsat bırakmaz. “Ben Varım ve işte buradayım” der adeta. Eğer (kişide) yok ise de, elektriğin yokluğu gibi karanlığıyla fark ettirir Kendini. Bu nedenle ÖZ tartışılmaz. Hakkı teslim edilir.
Eğitimin bolca ve fazlaca tartışılmasına rağmen; içeriği, dokusu, rengi, tarzı, kalitesi ve kim tarafından yapıldığına bağlı olarak etkileri değişir.
O halde bir Özgüven Eğitiminin güvenirliği ve etkisi; eğitim veren kişinin Özgüven derinlik derecesi ve eğitim içeriğine göre değişecektir.
Diğer taraftan; Özgüven Eğitimi OLMAZ. Niçin olmaz?
- ÖZ eğitilemez, eğitir. Bu bir.
- ÖZ, eğitim kurgusunu Kendisi yapar. Bu iki.
- Eğer birileri “Ben Özgüven Eğitimi yapıyorum” diyorsa, ÖZ’ü bilmiyordur. Bu üç.
Bu nedenlerle Özgüven Eğitimi olmaz. Tabii ki bu ifadeler ve düşünceler bize aittir. Farklı düşünceler olabilir, bunları da tartışmayız.
40 yıllık meslek yaşamında Özgüven konusunda elde edilen sonuçlar ışığında hazırladığımız; “Özgüven, Merkezi Bilmektir!” Atölye Eğitimi, bu konuda ihtiyacı olanlar için, “Terapi özlü ve terapi etkili Bilinç açıcı” bir programdır. Biz adresi işaret ederiz, herkes Kendi yolunu bulur. Öze güvenimiz sonsuzdur…
KISSADAN HİSSE…
“İlim Çin’de de olsa git öğren.” “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” “Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp.” “Öğrenci hazırsa, Öğretmen gelir.” Bu tür sözler, Özgüvenin ne olduğunu bilenlerce söylenen özlü sözlerdir. Eğer ÖZGÜVEN hakkında ufak da olsa bir ışık yakalamak isterseniz; “Özgüven, Merkezi Bilmektir!” Atölye Eğitiminde kıvılcımlar VAR. Vakti gelene ve hazır olana, bir kıvılcım yeter…
ARZ etmek Bizden, TALEP etmek Sizden…
“4İ Atölye Eğitim Dizisi”ndeki her eğitimi tek tek inceleyin.
BİRİNDEN BAŞLAYIN! Özgürlüğün Bağımlısı Olacaksınız!