Öncelikle şunu bilelim ki, insanın ana güç kaynağı Özü, Canı, Kalbidir. Kalb çalıştığı sürece GÜÇ var. “Çıkmamış Canda umut var.” Ancak Özün gücü, Zihin aracılığıyla yönetilir. Bu nedenle “Allah Zihin Açıklığı Versin” denir (6. Kitabımız). Çünkü Zihin, ana kumanda merkezidir.
Bilinçaltı ise, zihnin alışkanlık oluşturan ve yönlendiren birimidir. Bunu önceki yazılarımızda belirtmiştik. Biz “bilinçaltının gücü”nden bahsederken, alışkanlıkların ve dolayısıyla da inanç ve inanmanın gücünden bahsetmiş oluyoruz.
Öz, Bilinç, Zihin, Bilinçaltı, Alışkanlık Yasası ve bunların Akıl Mantık yasasıyla bağlantısını dikkate almayan ya da bilmeyen kişiler, bilinçaltıyla ilgili birçok kafa karıştırıcı yöntemle işler yapıyor. Üstelik çoğunun psikoloji alt yapısı, donanımı ve deneyimi de yok. Bilinçaltı temizliği, beyin yıkamak, bilinçaltı olumlama, hipnotik telkinle terapi, subliminal öğrenme, hipnozla tedavi, EFT, EMDR, vesaire… Sonuç?
Kaş yaparken göz çıkabiliyor. Geçici bir rahatlama ve değişim olsa da, zaten bozuk olan fabrika ayarları iyice bozuluyor. ZİHNİN FABRİKA AYARLARI, ALLAH ZİHİN AÇIKLIĞI VERSİN, MUHTEŞEM AKIL ve BİBSON® ALIŞKANLIK YASASI, DİKKAT, HEYECAN gibi sistemleri kitap düzeyinde irdeleyen bir klinik psikolog olarak söylüyorum bunları.
Aklın ve Zihnin ötesinde işler de yapılıyor. Aile dizimi, kuantum, enerji ve çeşitli şifa çalışmaları gibi… Ancak bu Dünyada her durumda gelinecek yer, yine Zihin ve Akıl. Boşuna “Allah Akıl Fikir Versin” denmiyor. Aklın Yolu Bir! Kişiye, konuya, yönteme ve tekniğe göre değişmiyor…
Konu başlığımız “bilinçaltının gücünden yararlanın” idi, fakat bu önbilgileri verme gereğini hissettim. Önemli olan temel taşları yerine oturtmaktır. Başka türlü Özgüven duygusu oturmaz insanda. Özgüven olmadan da, savrulur durur insan. Ondan bundan medet umar. Güç kaynağı bizde iken, başkalarından güç dileniriz. Güç dilenmek ve medet ummak, Kurban kimliğinin bir yansımasıdır. Bilinçaltının iradeli gücü, Lider kimliğinden doğar.
Bütün doğru öğretiler der ki; ihtiyacın olan tüm kaynaklara sahipsin. Tek ve özelsin. Değerlisin ve önemlisin. Kendine yeterlisin. Fazlan VAR (bilinçaltına yüklenmiş gereksiz ve yanlış bilgiler), eksiğin kusurun YOK. Kendini BİL, Kendini BUL ve Kendin OL. Hepsi bu.
Bilinçaltının gücünden doğru yararlanmanın yolu da buradan geçer. Bu ön şart sağlanmadan, bilinçaltı, bütün gücü emen bir Kara Delik olur. Ne yaparsan yap; kendini yorgun, isteksiz, mutsuz, yalnız, hayattan zevk almayan, çaresiz Kurban hissedersin.
Yaşadığımız sorunların kaynağının bilinçaltı olduğunu bilmek insanı şaşırtır. Bilinçaltımızla kendimizi hasta da ediyoruz, Usta da. Lider ve Kurban ettiğimiz gibi. Seçim bizim, çünkü bilinçaltını yöneten biziz.
Bilinçaltının gücünden nasıl yararlanabileceğimizin ipuçlarını vermiş olduk. Bir sonraki yazımıza yine aynı başlıkla (2) numara olarak devam edeceğiz.
Güç elde etmek için, bilinçaltını üstüne getirmek gerekir. Çünkü bilinçaltında saf ALTIN var. Hazineye bir adım daha yaklaştık. Kara Delikten Beyaz Işığa doğru ilerliyoruz. “Tünelin ucunda ışık göründü…”
Yalçın Kireççi / 6 Nisan 2016