4İ Terapi Felsefesi’nin, insan psikolojisini ilgilendiren her konuda; İlkeli, İddialı, İspatlı ve İlaçsız çözüm üretme misyon ve vizyonu olduğunu hatırlatarak başlayalım.
Örnek skor sonucu: 2001-2002 sezonu, Ankaragücü Futbol Takımı. Teknik direktör Ersun Yanal. Bizimle bağlantı kuran yönetici: M. Orhan Taşanlar. 2. Başkan ve Merkez Valisi.
4İ Terapi Felsefesi ile, sezonun ilk maçına yapılan zihinsel hazırlık. Süre: 45+45=90 dakika. Maçtan 4 gün önce, tüm futbolcularla bir grup çalışması. İçerik ve amaç, önceden ve sadece benim tarafımdan belirlendi.
Çalışma hedefi: Gol averajıyla ilk haftadan itibaren ligde birinci sıraya yerleşmek.
Gündemin sorusu: “Bir maçta matematiksel olarak kaç gol atılabilir?”
Futbolcuların yaklaşımı ve verdikleri cevaplar:
Mevsime bağlı, havaya bağlı, rakibe bağlı, nerede oynadığına bağlı, seyirci avantajına bağlı, takımın uyumuna bağlı, futbolcuların formuna bağlı, kadroya bağlı, hakemlere bağlı, futbolda şans da var, top bizi sevmeyebiliyor, kale direkleri o gün geçit vermez…, falan filan bir yığın mazeret…
Soruyu bu kez şu şekilde tekrarladık: “Bir maçta (her şeye rağmen) matematiksel olarak kaç gol atılabilir?”
Uzun düşünme, tartışma, fikir yürütme ve inanç yaratıcı zihinsel çalışmalardan sonra; matematiksel olarak 15 gol atılabileceğine karar verdiler, buna kendilerini ikna ettiler.
Şimdi soru, “Bu maçta siz 15 gol atmak ister misiniz?” Cevap; “Kim istemez ki hocam.” Anlaşıldı, inanç %100 değil, niyet yok. İlerleyen saatlerde özel bir uygulama ile 15 gol atma fikri futbolcuların bilinçaltına indirildi. Zihin Fabrika Ayarları buna göre yapıldı. Neyi nasıl yaptığımızı biliyoruz ve eminiz.
Maç, rakip sahada Antalyaspor ile. Bu maça davet edilmediğim için gitmedim. Sonuç nedir tatmin edin lütfen. Antalyaspor: 1- Ankaragücü: 8
Peki biz Bilinçaltı Zihin Fabrika Ayarlarını 15 gol olarak yapmıştık ve bundan emindik. Ne oldu, 7 gol nerede, niçin atılmadı?
Futbolcuların cevabı:
“Hocam sezonun ilk maçı. Karşı takımdakiler de bizim arkadaşımız. Yeter artık atmayın, rezil etmeyin bizi diye yalvardıkları için atmadık. Eğer isteseydik, çok rahat 7 gol daha atardık. Çünkü tamamen maçtan koptular, dağıldılar. İnsafa geldik atmadık.”
İkinci maç Malatyaspor’la, yine deplasman maçı. Sonuç? Malatyaspor:1 – Ankaragücü: 6
Sonuç: İki haftalık çalışma ile, hedeflenen amaca ulaşıldı. Puan ve gol averajıyla Ankaragücü sezona ilk sırada başladı. Bu böyle devam edebilirdi. Fakat…
Ersun Yanal, “Takım iyi gidiyor hocam, çalışma yapmayalım artık” diye, Ankaragücü’yle çalışmamızı kesti. Çalışmanın düzenli olarak devam etmesinin gerektiğini söylediysek de, son sözü söylemiş oldu. Üçüncü maç Ankara’da iç sahada kiminle oynandığını şimdi hatırlamıyorum, kayıtlarda mutlaka vardır. Sonuç? Ankaragücü: 1 – Rakip takım: 3
Kıssadan hisse: “Her maç için özel zihinsel antrenman ge-re-kir.” Çünkü zihin dinamik bir yapıdır. Aynen kitabımızın adı gibi; “Zihnin Fabrika Ayarları”. Her maç için zihin yeniden ayarlanmak zorundadır.
Ankaragücü, liglerde iki haftada 14 gol atmış tek takım. Bu nasıl olmuştur sizce? Elbette 4İ Terapi Felsefesi ve diğer tamamlayıcı donanım sayesinde.
* Hangi futbol takımı kendi liginde şampiyon olmak istiyorsa; hedefine ulaşmasına 4İ profesyonel destek veririz. Elbette 4İ İlkesi gereği, bir ligde tek takımla çalışırız.
Biz durumu ARZ ettik, TALEP eden olduğunda iddia ispatlanır…